bugün bilinen anlamda birçok şifalı çay türü ile aynı kategori içerisinde yer alsada içeri etken maddeler sebebi ile ayrılmaktadır. Özellikle, yeşil çay ve siyah çay ile aynı olan camellia sinensis bitkisisinin yapraklarından üretilen oolong çayının, üretim aşaması ile içeriği etken maddeler değişmekte ve bu iki çay türünden ayrılmaktadır. Etken bitkisi her ne kadar aynı da olsa, yeşil çayın çok daha fazla organik madde içerdiği ve bu sebepten ötürü, büyük bir antiseptik özelliği bulunduğunu bilmekteyiz, oolong çayıda yapım aşamasında maruz kaldığı farklı yöntemler ile bu iki çaydan ayrılıyor. Siyah çaydan daha uzun süren oolong çayının fermantasyon süresi, yeşilçaydan daha kısa sürede tamamlanmakta. 19. Yy ile batılı devletlere gelen, oolong çayı öncesinde orta Asya ülkelerinde sıkça tüketilen şifalı bir çay olarak bilinmekteydi. Özellikle, Çin ve Tayvan başta olmak üzere pek çok ülkede şifa amacı başta olmak üzere tüketilen oolong çayı, bugün dünya genelinde tercih edilen bir çay türü halini almıştır.
Kilo problemi yaşayan hastalardan, kanser hastalarına kadar birçok birey tedavi amaçlı olarak kullansa da, özellikle bazı etken maddelere karşı duyarlılığı bulunan ve her ne kadar, kardiyovasküler sistemin tedavisi için de kullanılsa, içeriği kafein sebebi ile kalp rahatsızlığı bulunan bireylerin, doktor kontrolü olmaksızın bu çayı tüketmelerini önermemekteyiz. Ayrıca, farklı tedavi yöntemleri için, farklı çaylar ile birlikte de tüketilen oolong çayında, mutlaka doktor kontrolü ile bu işlemi yapmanızı önermekteyiz. Bu çay ne kadar doğal bir çay türü olsa da çocukların tüketimi için uygun görülmemektedir.
0 Yorumlar