Daha doğmadan gazetelere haber oluyordunuz, “İşte Seren’in odası”, “İşte Seren’in yatağı” diye başlayan ‘Seren’li başlıklar hiç azalmadı. Nasıl oldu bu?
-Türkiye’de hiçbir iş yapmasa bile 15 yıldır sürekli haber olan tek insan benim. Evliliklerim yüzünden piyasadan çok uzak kaldım, çalışmadım ama hangi programa çıkarsam çıkayım çok izlendi. Reytingim hep yüksek. İnsanlar beni dinlemeyi, benden bir şeyler duymayı seviyor. Işığım var ve yaptığım şeyler beğeniliyor. Şu an böyle çok isim var dünyada. Kim Kardashian misal. Ben bunu yıllar önce yakaladım, Türkiye’nin Kim Kardashian’ı benim. Bazıları bu duruma ulaşmak için kendini yırtıyor, her sene bir albüm çıkarıyor. Ama yok; olmayınca olmuyor.
Gerçekten uzun yıllar hiç çalışmadığınız oldu. Hep de büyük bir lüks içinde yaşadınız. Bu değirmenin suyu nereden geliyor?
-Maddi olarak annem güçlü bir kadındı ama babam da ayrılırken anneme çok şey bıraktı. Çok akıllı kadındır, mala mülke iyi yatırım yapar. Çocukluğumdaki maddi kuvvet hiç eksilmedi, aksine annem hep üzerine koydu. Bunları bilerek büyüdüğüm için diğer sanatçı arkadaşlarım gibi hırslı olmamı gerektirecek bir mevzu olmadı benim için. Hep bir hesap yapıyordum, “Şimdi bunlar 15 sene çalışsalar beş tane ev alacaklar, annemde var” deyip... Çocukluk işte, tembel tembel oturuyordum.
Yaşımla beynim arasında rahat 15 yaş fark varAnneniz olmasaydı bugünkü Seren olamazdınız yani.
-Tabii. Ben onun yanında büyüdüm ve elini üzerimden çekmedi. Dominant bir kadın olduğu için maalesef geç büyüdüm. Yaşımla beyin yaşım arasında rahat bir 15 yaş var bence. İsteklerim, hayata bakış açım hep 16-17 yaşında bir kız gibi. Büyümeme izin vermedi annem. Hep saygı duydum ama. Babama da... O prenses edası da saygımdan oldu. Nasıl dünyada Monaco Prensesi Stephanie, bir sirk cambazıyla, bodyguard’ıyla evlendi, benimkiler de böyle bir şey.
0 Yorumlar