Tariş İncir Birliği Germencik İşletme Müdürü Caner Işlak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kuru incirde dünyanın en büyük üretici ve ihracatçısı olan Türkiye'nin bu yıl iyi bir sezon geçirdiğini, ihracata uygun kalitede incirin tükendiğini belirtti.
Geçen yıl 57 bin ton olan ihracatın bu yıl 61 bin tona çıktığını, özellikle Uzakdoğu pazarlarına satışlarda artışların dikkat çekici olduğunu dile getiren Işlak, Avrupa pazarının ise son 10 yıldır sabit kaldığını kaydetti.
ARAP PAZARI EN KALİTELİSİNİ İSTİYOR
Işlak, kuru incirin kalitesine göre farklı fiyatlardan satışa sunulduğunu, ülkelerin tercihinde tüketim alışkanlıklarının etkili olduğunu ifade etti.
Dalında kuruyan dağ incirinin boyutlarına göre ayrıldığını, en irilerinin de içindeki bal oranına göre sınıflandırıldığını dile getiren Işlak, en kalitesi incirin ise "çukulat" olarak tanımlandığını kaydetti.
Bu incirin özellikle Arap ülkelerinden talep gördüğüne işaret eden Işlak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tesislere gelen incirler, tek tek kontrol ediliyor. İncirin üst kısmı bıçakla kesilerek içindeki bal oranına bakılıyor. Eğer sarı ballı ürünse bunu çukulat incir olarak ayırıyoruz. Daha sonra bu incirler yine tek tek, bir çikolatanın paketlenişi gibi hazırlanıp kutulara koyuluyor. Tesislerde bir kişi günde en fazla 40 kilo sarmasını yapabilir. Bu, tamamen organik bir incirdir. Bu yıl Suudi Arabistan, Katar gibi Arap ülkelerine yaklaşık 5 konteyner çukulat incir gönderdik. Kilosunu 69 liradan satıyoruz. Pahalı bir incir olduğu için ihracatta hızlı bir artış beklemek zor."
Işlak, "çukulat incirinin" iç piyasada da büyük şirketler tarafından özel günlerde hediyelik olarak sunulmak üzere tercih edildiğini, Türkiye'deki diplomatik temsilciliklerin de kendi ülkelerine göndermek üzere bu ürünü tercih ettiğini sözlerine ekledi.
0 Yorumlar