 |
| Blog Tuyolari |
Blog Tüyoları adlı yazı dizimde bu sefer farklı teknik konulara değinerek blog sayfanızın ve içeriğini daha kuvvetlendirici ve buna bağlı olarak da Google ile daha uyumlu bir blog yazmanın inceliklerini paylaşmak istiyorum. Bu yazı dizimin beğenilmesi hoşuma gidiyor ama benzer konularımın aynı üslupla yapılmasının hoşuma gittiği pek söylenemez. Yiyen değil doğrayan bilir diye boşa dememişler, her neyse asıl konuma geçiyorum. Ayrıntılar, hayatın her alanında olduğu gibi blog yazmakta da varlığının önemini vurgular. Dikkat edilmeye değer küçük noktalar sayesinde hem yazdıklarınız daha doğru okuyuculara ulaşır hem de içeriğinizden daha çok verim alırsınız.
Blog Yazmak İçin Hangi Platformu Seçmeli ?
Blog yazmak için ilk adımı hangi platformdan blog yayınlacağınızı seçmekle işe başlamalısınız. Bunun için popüler 3 isimden faydalanabilirsiniz. Benim bilgilerim doğrusultusunda bu 3 yayıncıyı artı ve eksileriyle size özet geçmem gerekirse :
Blogger : Bu okuduğunuz blog gibi sayısız blog, bir Google ürünü olan Blogger platformunu kullanmakta. Google kendi bloguna jest geçip aramalarda daha üste çıkarıyor diyenler var, ne yazık bu söylem o kişinin web bilgilerinin çok sınırlı olduğunu ispat etmekten öte gidemez. Google jesti iyi sitelere geçer, verim aldığından, spam yapılmayan güvenilir olanlardan ve orijinal olarak içerik üretenlerden yana destek olur. Blogger'ı seviyorum çünkü kolay, pratik, kod bilgisi gerektirmeden blog yazmanın en kolay halini sunuyor. Üzerinde biraz tasarımsal değişiklik yaparak ve hatta özel bir alan adı satın alarak kendi blogunuzu daha da özelleştirmiş de olursunuz. Paneliniz rahat; yazı yazmak, fotoğraf yüklemek, yayınlamak son derece kolay. Bu nedenle acemi bir blogger iseniz, Blogger platfomunu seçmeniz çok mantıklı.
Wordpress : Şimdiki aklım olsa Wordpress alt yapısındaki bir blogu alıp, ücretini ödeyerek iyi bir alan adı seçip devam ederdim. Wordpress kodları Blogger platformundan çok çok daha esnek ve aklınıza gelen her şeyi yapabilmeniz çok daha kolay. Kod bazında bu kadar harika bir site varken Blogger'ı kullanmak biraz fazla hazır işe konmak oluyor, eğer kod mod dünyasına biraz araştırmacı gözle bakabiliyorsanız veya meraklı bir erkek yanı başınızdaysa (zira erkekler kodlama konusunda kızlara nazaran daha ilgili), hiç düşünmeden Wordpress alın derim ki zaten işini profesyonel yapan bloggerların çoğu (özellikle yabancı), Wordpress'i tercih ediyor, modifiyesi daha zengin olduğu için bugün pek çok marka ve dergi de bu platformu özellikle seçiyor.
Tumblr : Özellikle genç kesime hitap ediyor. Çünkü tema seçmesi hop, kurması hüp, foto yayınlaması höp şeklinde kolay. Tumblr belirli konseptin dışına çıkmaya izin vermiyor, bu da Seo açısından zarar verebilir. Ayrıca Tumblr biraz da kullanım sıklığına göre daha resimsel bir platform. Yani resim yükle veya reblog yap geç tadında. Anlatımın da bol olduğu mecralara dar geleceğini düşünüyorum. Üstte bahsettiğim 2 platform güzellik bloglarına zemin hazırlamakta daha usta isimler.
 |
| Blog Tuyolari Blogger Önerileri |
Hangi Konularda Blog Yazmalı ?
Niş konularda. Yani daha tek kolon, daha özel konular hakkında blog yazmak en iyi seçim. Genel bir kümede bilgiler verme kargaşasındansa, alt kümesinde daha özel bilgiler vermeyi seçin. Siz ne kadar genel olursanız, blogun yönetimi ve içerik hazırlaması o kadar zor olur. Yani bir yandan patik örmenin püf noktalarını anlatıp, diğer yandan tenceremde hangi yemek piştiyi sunup, bir diğer yandan bu ay en çok bu ruju sürüştürdüm demekle kalmayıp bir de üstüne duvar temizliğinde bundan iyisi yok, kariyer günlüğümün sırlarını açıklıyorum, kırtasiyeden dün de yine çıkamadım, çocuklarda tırnak yeme alışkanlığına son diye başlıkları sıralamayın. Evet, kadınlar çok yönlü düşünür. Erkeklerden farkımız düşünce bulutlarımızın sonsuz sayıda olmasıdır ve bu da bir nevi mental zenginliktir. Ama blogunuz bu şekilde karman çorman, her şeyin tadına bakmış bir alanda sap olamamış modifiyesinde olacaktır. Hayır, her şeyi değil tek şeyi yazın. Bir veya en fazla birkaç alanda ilerleyin. Tabii ki zevk de keyif de yazma malzemeleriniz de size ait fakat okunur bir blog olmak, fark edilir olmak bu kadar karışıklık içinde çok zor. Türünün tek bir örneğini kendinize örnek almanız, sizi blogda bir hayli yorar. Sadelik felsefesiyle niş bir alanda yazılarınızı yazmanız daha iyi olacaktır, hele de ilk etapta. Eğer yapabiliyorsanız zamanla yanına kardeş konseptler ekleyebilirsiniz. Ama bunları ilk başta hurraaaa diye sermek, bir ondan bir bundan tat vermeye çalışmak, okuyucuya çok karışık gelir. Nitelikli okuyucu, bir stili bile yakalayamamış blogu direkt eler. Sizi eleyeni de tekrar kazanmak çok zor. Çünkü devir "daha neyi tüketsek" devri.
Bloga Trafik Nasıl Sağlanır ?
Aktiflikle. Eğer blog istatiklerinin çan eğrisi sizin lehinize doğru kıvrılsın istiyorsanız, siz de çaba harcamalasınız. Youtube manipülasyonları gibi izlenme oranı satın alamazsınız burada veya Google'da ilk sırada çıkmak adına parayla yapılan geçici metotların dışına çıkamazsınız. Daha çok okuyucu kazanmak, her gün yoğun tıklanma oranlarını görmek ve geçici değil daimi olarak Google'da yer edinmek istiyorsanız 3 kurala uymalısınız.
1- Bol Bol Aktiflik: Yazabiliyorsanız günde 1'den fazla (2-3) veya 1 tane, yazamıyorsanız haftada 3-4 blog konusu/postu paylaşmalısınız. Günlük bazda blogunuzu güncellemeniz çok önemli. Aktiflik, her blog için en önemli yükseliş aracısıdır. Böylece blog konularınızı Google daha çabuk fark eder, blog okuyucularının dikkatini daha çok çeker. Üstelik siz sık yazdıkça yazım gücünüz gelişir, anlatımınız zenginleşir ve doğal olarak da daha usta blogger olursunuz. Hem görsel hem metin olarak yani içerik adına ne kadar üretkenseniz, bu size bumerang gibi geri döner.
2- Gençlere Hitap Edin : Genç izleyicilere cazip gelemiyorsanız, yükselme grafiğiniz çok zor ilerleme kaydeder. Özellikle kozmetik gibi gençleri daha çok meraklandıran bir konuda blog tutuyorsunuz, genç nüfusa hitap etmelisiniz. İnterneti yöneten genç nüfusun dikkatini çekmelisiniz. Eğer siz "hayır, benim blogum 45+ yaş kadınlara hitap ediyor, biz burda olgun olgun takılırız" diyorsanız, tabii bu da sizin seçiminiz olup kendi adınıza önemli bir karardır. Ama o zaman dinamik izleyiciyi kazanmanız zorlaşır. İsteklerinizi törpülemelisiniz o halde. Hem öyle hem böyle olsun modeli sizi de yorar, yazdığınız blogu da.
3- Sosyal Medya, Sosyal Medya, Sosyal Medya : Bilinçli olarak 3 kez tekrarladım çünkü sosyal medya sandığınızın x3 etkisinde. Hatta belki de x33. Bir blogger bugün, "ne twitter, ne facebook, ne instagram kullanıyorum, hiç de kullanasım yok işte, ben böyleyim hıh!" diye atarlanıyorsa, sinirden atarlanıyordur çünkü aktif okuyucusu azdır. Zaten "ben böyleyim, beni böyle kabul edin" diyen insan modeli, hayatın her alanında mutsuzluğa doğru fark etmeden sürüklenir. Çünkü bu bir gelişmemezliğin işaretidir. Kendini geliştiren ve olumlu yönde değiştiren insan; eksiklerini fark eder, ilerlemeyi seçer, böylece hayatını daha zengin ve mutlu kılmayı amaçlar. Blogda eksikliğiniz sosyal medyayı kullanamama ise bu alanda başarılı bulduklarınızı takip ederek ilham alın. Bugün artık sosyal medya, blogların tereyağı resmen. Peki bu nasıl böyle oluyor diyorsanız, en net avantajını sizlere söylemekle başlayayım. İndeks hızınızı arttırır. Twitter, Facebook, Pinterest gibi sayfalar sadece Türkiye'nin değil dünyanın dev isimleri. Teknoloji haberlerini takip ediyor musunuz? Youtube ona satılıyor, Pinterest'i bu alıyor, Twitter şunla birleşiyor... Yatırımcıların bile göz bebeği. Bugün Küçük Emrah, boşuna Twitter'ın trilyonluk ihalesine katılmıyor. Bunlar şu anda dünyayı değiştiren siteler. Neden siz bu sitelerden doğru faydalanmayasınız? Blogunuzun mayası buralarda atılır. Blogunuzun hızlı indeksi, güvenilir ve popüler sitelere link vermenizle doğru orantılıdır. Üstelik orada görüp de izleyici gelmesi bu işin kreması. Ağ kurmak, blogunuza hem yeni okuyucu hem de hızlı indeks kazanmasını sağlar. Sosyal medya ve blog, birbirini tamamlayan 2 logo parçası gibidir. Doğru ve çekici paylaşımlar yaparak etkili kullanmak ise blogu adeta uçurur.
 |
| blog |
Artık arama motor algoritmaları mobil uyumluluğa çok önem veriyor. Bu, her site için geçerli zaten web dünyasını yakından takip ediyorsanız gelecekteki internet kullanımının ağırlıklı olarak mobil üzerinden hakimiyetle geçeceği öngörülüyor. Özellikle hazır temalarda mobil uyumlulukta sorunlar bulunabilir. Blogunuzun kodlarınızda bir hata olmadığını ve mobilden de rahat çalıştığını kontrol edin. Mobil uyumlu bloglar, Google gözünde özellikle de son güncellemeyle daha artı puan haline geçiş yaptı. Mobil ekranlara adapte olmayan bir blog arama motorlarından eksi puan alır. Blog sayfanızın mobile uyumlu olup olmadığını hemen Google Webmasters sitesinden kontrol edin, eğer uyumlu değilse şablon kodlarınızı tekrar elden geçirme vakti gelmiş demektir.
Organik İçerik Blogunuza Gerçek Değer Katar
Fark ettiyseniz zaman zaman bu yazı dizisinde size farklı konular nasıl yapılacağından ve bunun neler kazandıracağından bahsediyorum. Rakamlar, sihirli kelimeler, ilgi çekici başlıklar ve buna bağlı olarak destekleyici görselleri nasıl hazırlayacağınıza değiniyorum. Bu tarz farklı konular hazırlamak demek; Milliyet, Hürriyet gibi gazetelerden veyahut kadın portallarından direkt olarak içerik alarak yapmak blogunuza kâr değil zarar bırakır. Tabii ki hazırladığınız konu güzellik dünyasında eşsiz olacak nitelikte elmas gibi parlamasına gerek yok, zira çoğumuz bu işi hobi amaçlı yapıyoruz. Konular birbirine parallellik gösterebilir ama tutup paragrafının başından sonuna kadar Hürriyet Kelebek içerikleri almayın. Böyle yapmanız zamanla Google'ın gözünden düşmenize neden olur, trafiğiniz de ona göre azalır. Bloglarda organik içerik her şeydir, bir blogun kalbidir. Zaten sizi diğer kadın sitelerden ayıran yegane güzellik de amatör ruhla hazırlanan organik içeriktir.
Blog Postunu Emin Olduktan Sonra Yayınlayın
Oluşturduğunuz blog postunu her şeyiyle tam olduğuna emin olduktan sonra yayına alın. Çünkü arama motorları blogunuzu ziyaret ettiğinde ilk odaklandıkları görev, yeni konu olup olmadığıdır. Yani yeni sayfaları indekslemek için dikkat kesilirler. Bu yüzden işi başından sıkı tutmak gerek. Bazen bir konuyu yayına almadan evvel defalarca kontrol etsem de zaman zaman dil bilgisi yanlışlarını, anlam kaymalarını veya düşük cümleleri fark etmeyebiliyorum. Hele ki dalgın bir gündeysem, bu kaçınılmaz son oluyor. Tabii sonradan dönüp tekrar düzeltiyorum ama en güzeli ilk etapta sorunsuz bir konu ortaya çıkartmaktır, böylece dizin robotları sitemizden indeks aldığında en doğrusunu bulur. Bu bilgiyi özellikle sizlerle de paylaşmak istedim ki ne kadar özenli olursak o kadar kâr.
Bir önceki konusu "Blog İçerikleri İçin Polyvore.Com'dan Resimler Nasıl Alınır?" olan bu yazı dizimin daha farklı konuları, ilerleyen günlerde varlığını blog sayfamda sürdürmeye devam edecek. Eğer ilginizi çekiyorsa, takipte kalın ♥
0 Yorumlar